İlk olarak 1.torbadan gelen Fransa'nın köklü ekiplerinden olan Marsilya ile başlayalım.2010 yılında yaşanan şampiyonluğun ardından geçen sezon ligde sıkıntılı bir dönem geçiren sezonu 10.sırada bitirmesine rağmen Fransa Kupası'nı alıp bu sezon Avrupa Ligi'nde mücadele hakkı elde etmeyi başardı.Fransız çalıştırıcı Elie Baup yönetimindeki Marsilya, gruplara kalmadan önce bir başka temsilcimiz olan Eskişehirspor ve Moldova temsilcisi Sheriff'i eledi.Transferde çok hareketli olmadıklarını görüyoruz.Kadroyu korumaya çalışmışlar genellikle.23 yaşındaki yıldız beki Azpilicueta'yı Chelsea'ye ve 31 yaşındaki deneyimli orta saha Alou Diarra'yı West Ham United'a gönderdiler.Tek transferleri Nantes'tan 23 yaşındaki genç bir forvet olan Florian Raspentino.Kadrolarından daha fazla söz etmeye gerek yok çok tanınmamış bir takım değil.Aynı zamanda Avrupa'da eski günlerini arıyorlar.Kilit oyuncu olarak baktığımızda gözüme çarpan Mandanda,Mbia,Valbuena ve Remy gibi isimler var.Kağıt üzerinde Fenerbahçe için en güçlü rakip olarak gözüküyorlar zaten.Fransa Ligue 1'de de bu sezon 3 maç sonunda 9 puanla zirvedeler.
Gelelim 3. torbadan gelen bence bizim adımıza şanssız kuraya.Geçen sezon Marco Reus önderliğinde inanılmaz bir yükselişe geçen Mönchengladbach, takımın sahadaki lideri Reus'u kaybetmesine rağmen yükselişine devam ediyor diyebiliriz.Reus dışında takımın genel yapısı bozulmamış ve çok önemli takviyelerle gelişmiş bir oyuncu topluluğu var.Twente'nin 22 yaşındaki Hollandalı santrforu Luuk De Jong'un yanı sıra Atletico'dan stoper Alvaro Dominguez, Basel'den genç orta saha Granit Xhaka ve Hoffenheim'dan forvet Peniel Mlapa'yı transfer ettiler.Lucien Favre yönetimindeki Mönchengladbach'ta tıpkı temsilcimiz Fenerbahçe gibi buraya Şampiyonlar Ligi play-off turundan elenerek geldiler.Güçlü Ukrayna temsilcisi Dinamo Kiev'e elenerek Avrupa Ligi'nin yolunu tuttular.Alman ekibinde göze çarpan oyunculara bakacak olursak ter Stegen,Dominguez,Arango ve De Jong bence ilk olarak öne çıkanlar gibi duruyor.Bundesliga'ya ilk hafta sahasında Hoffenheim'ı 2-1 mağlup ederek 3 puanla başladıklarını da bir not olarak yazalım.
4.torbadan gelen ve kağıt üzerinde en güçsüz rakip konumunda olan Kıbrıs Rum temsilcisi Limassol'a göz atalım birazda.Geçtiğimiz sezon Kıbrıs Rum liginde şampiyon olarak Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etme hakkı kazanan AEL Limassol, Kuzey İrlanda temsilcisi Linfield'ı ve sonrasında Sırbistan şampiyonu Partizan'ı eleyerek Şampiyonlar Ligi'nde play-off turuna kalmayı başardılar.Fakat burada Anderlecht'e elenen Limassol Avrupa Ligi'nde yoluna devam etmek zorunda kaldı.İzlemediğim bir takım hakkında yorum yapmak istemiyorum ancak zor bir deplasman olacağı kesin.Geçen sezon Apoel'in açtığı patikadan devam etmeye çalışacaklardır.Bunu başarabilirlerse ne ala.Ama dikkatli olmamız ve puan kaptırmamız gereken bir takım.
Son olarak Fenerbahçe gözünden değerlendirelim.Bence Fenerbahçe orta sahaya oyunu çift yönlü oynayabilen bir oyuncu transfer ederse Avrupa Ligi'nde yolu oldukça açık görünüyor.Baktığımız zaman 3 zorlu deplasman görüyoruz.En korktuğum puan kaybı Fenerbahçe'nin Limassol deplasmanında yapabileceği olağan puan kaybı.Bu takım karşısında fire vermemek lazım.Umarım Fenerbahçe beni yanıltır.Ama her şeye rağmen ben temsilcimizin bu gruptan çıkıp önemli işlere imza atabilecek güçte olduğuna inanıyorum.Avrupa Ligi'nde yolun açık olsun Fenerbahçe.