24 Ekim 2014 Cuma

Futbolda Tanrı Parçacığı


Futbolun içinde uzun yıllardır bulunmasına rağmen yanılmıyorsam vitrine 2-3 sezon önce Ntv Spor tarafından çıkarılmıştı Önder hoca. Takımların yaz kamplarını yorumluyorlardı ve orada akıllara kazınan ilk terimini söyledi belki de "pozisyonun eksperi". Neydi kimdi pek bilgimiz olmamakla beraber izliyorduk. Konuşmasından, hareketlerine kadar futbol bilgisinin maksimumunu bizlere yansıtmak istiyordu. Tam da bahsettiğimiz o sezonun sonunda, "Harcanıyor Önder Özen, kameranın önünde değil bir şekilde futbolun içinde olması gerekiyor." derken "feda" sezonunu geride bırakan Beşiktaş'ın futbol direktörlüğü teklifi geldi. Yeni yapılanma, yeni stad ve tamamen yeni bir Beşiktaş. Önder hoca ise bu yapılanmanın baş mimarı olarak atanmıştı göreve. Çoğu futbolsever gibi ben de hocanın sahanın dışında değil, saha içinde bulunmasından yanaydım. Fakat bu onun tercihiydi. Beşiktaş dönemi çok hızlı başlamıştı ve Bilic yönetiminde zımba gibi giden takım Galatasaray derbisiyle bertaraf olmuştu. Bir derbi belki de tüm sezona mal olmuştu. Medyada çıkan Önder Özen ve Slaven Bilic tartışmaları haberleri artarak devam etti. Beşiktaş sezonu 3. olarak bitirdi. Ne kendi standart seviyesini aşmıştı ne de altında kalmıştı Beşiktaş. Ama Önder Özen 2 sezonluk ve daha sonrası için olan uzun vadeli plandan ilk sezon sonunda ayrılmıştı. Sebebi belki yönetimdi, belki de başka bir şey. 2 sezona yayılan bu planın baş mimarı projeyi yarım bırakmıştır, yine de ektiği tohumların büyümesini müthiş bir istekle izlemektedir. Tıpkı dün akşam izlediği gibi.

Şahsen çok sevdiğim ve futbolumuz adına çok değer verdiğim bir insandır. Fenerbahçe'nin 2008 yılındaki Avrupa yürüyüşünde de arka planda büyük katkı sahibi olduğu aşikardır. Fakat bunları ancak o vitrine çıktıktan sonra öğrenmek bizim ayıbımızdır. Türkiye'de her alanda özellikle futbol anlamında birçok değeri bu şekilde göz ardı ediyoruz. Önder hoca gerçekten oturup futbol hakkında muhabbet etmek istediğim insanlar arasında 1 numarada yer alıyor. Oyuna bakış açısı ve oyunu algılayış biçiminde gerçekten marjinal bilgiler var. Teoride anlattıklarını hayranlıkla dinlerken onun saha içi pratiğini de görmeyi şiddetle istiyorum. Ülke futbolunda bu mümkün değil maalesef. Belki mümkün olduğu gün hoca da kolları sıvayıp saha içine dalacak.