Çok değil yaklaşık 3-4 ay önce Türk futbolunun bulunduğu bu zor durumdan bir kurtuluş yolu vardı.Eğer, milli takımımız 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'na gidebilseydi, belki bu can sıkıcı dönemden çıkış yolu açılabilirdi.Ancak olmadı ve büyük umutlarla getirilen Hiddink'le, oynanan rövanş maçından sonra yollar ayrıldı.Kimin geleceği büyük merak konusuydu.Fakat belirgin şekilde bir isim ortaya çıkmıştı: Abdullah Avcı.
Abdullah Avcı takımın başına geldi.Peki bu seferde aynı filmi mi seyredecektik?Tecrübeli oyuncularımızın içine serpilen birkaç genç oyuncu mu görecektik?Abdullah Avcı açıkladığı aday kadroyla filmin rengini değiştirdi.Tüm teknik adamların cesaret edemediğini yaptı, yani istediğimizi.Genç oyuncularla kurulmuş diri ve pırıl pırıl bir milli takım.Bu oyunculara zamanla katılacak tecrübeli futbolcular.Bugüne kadar bunu yapabilen daha doğrusu cesaret edebilen olmamıştı.Abdullah hocanın şöyle bir avantajı daha oldu aslında.Hiddink bir hata yapsa çok göze batıyordu.Ancak Abdullah Avcı'yı isteyen bizleriz.Bu nedenle ona karşı biraz daha hoşgörülü olduğumuzu da göz ardı etmemek gerekir.Ayrıca, Abdullah hoca buraya kendisini kanıtlayarak geldi.
Aday kadroya geçersek; aslında öne çıkan bütün genç oyuncular.Semih Kaya, Alper Potuk, Soner Aydoğdu, Necip Uysal gibi pek çok isim.Olcay Şahan çok ilginç bir seçim.24 yaşındaki futbolcuyu araştırırsanız, Dortmund'a attığı muhteşem golle karşılaşacaksınız.
Son zamanlarda sıkıntı çektiğimiz santrafor bölgesinde ise Burak'ın müthiş performansı bizi rahatlatabilir.Aynı zamanda son hafta attığı gollerle göze çarpan Mevlüt, belkide Abdullah Avcı döneminde takımımız için önemli bir silah olabilir.Bu iki oyuncunun yanı sıra Mustafa Pektemek ve Umut Bulut'ta santrafor mevkisinde diğer kozlarımız.
Özellikle aday kadroda beklediğim isimlerin arasında başı Olcan ve Semih çekiyordu.Bu iki oyuncunun performansı göz ardı edilecek gibi değildi.Abdullah hocada bunu göz ardı edebilecek bir teknik adam değil, en azından ben öyle olduğunu düşünüyorum.İki oyuncuda milli takıma uzun yıllar hizmet edecektir.Özellikle Semih yaşından ötürü daha çok hizmet edecektir.
Muhtemel 11 çıkartmak mümkün değil.Abdullah hoca tüm oyuncuları denemek isteyecektir.Bu maç için ayrı heyecanlanmamak mümkün değil.Genç oyuncular, yeni takım ve Abdullah Avcı.Değişim başladı ve umarız bu şekilde sürecektir.
27 Şubat 2012 Pazartesi
21 Şubat 2012 Salı
Süper Lig'de kümede kalma savaşı
Spor Toto Süper Lig'de normal sezonun bitmesine 7 hafta kaldı.Üst sıralarda play-off hesapları yapılırken, ligin alt sıraları adeta cadı kazanı.Süper Lig'in alt sıralarında ateş hattındaki takımları değerlendirmeye başlıyorum.
18-Ankaragücü (11)
Ankara ekibi, lige havlu attı diyebiliriz.Onların mücadelesi saha içinden çok saha dışında devam ediyor.Parası ödenmeyen futbolcular gidince maçalara A2 takımıyla çıkan Ankaragücü, zor günler geçirmeye devam ediyor.Bu süreç dahada devam edecek gibi gözüküyor.Yangını üfleyerek söndürmeye çalışıyorlar.Umarım yeni federasyonun bu duruma iyi çözüm önerileri olur.102 yıllık bir çınar bu yıl devrildi diyebiliriz.Ancak gelecek sezonlarda Ankaragücü'nü tekrar bu ligde göreceğimizden eminim.
17-Samsunspor (26)
Süper Lig'e bu sezon adım atan Karadeniz ekibinin kümede kalma şansı kuvvetli bir şekilde devam ediyor.Avantajı en az olan takım gibi görünsede henüz 7 hafta var ve üstündeki takımlar inanılmaz bir form düşüklüğü yaşıyor.Samsunspor ise iyi denebilecek bir çıkış yakaladı.Teknik adam değişikliği takıma yararlı olmuş gözüküyor.Ligde son 4 maçtan 3'ünü kazanan Samsunspor'un son 7 haftaya girerken hala söyleyecek sözü var.Fikstürüne baktığımız zaman direk rakipleri olarak gözüken Gaziantepspor ve Mersin İdman Yurdu ile sahasında karşılaşacak.Önümüzdeki hafta ise Bursaspor'u Samsun'da ağırlayacaklar.Beşiktaş ve Sivas deplasmanları en zor maçları gibi gözüküyor.Bu maçlarda ise kuşkusuz Samsunspor'un kilit adamı Yunan golcü Gekas olacaktır.
16-Gaziantepspor (29)
Geçen sezonun flaş ekibi olan Gaziantepspor, bu sezona yaptığı kötü başlangıç sonucunda buralara geldi.Abdullah Ercan'ın gelişiyle gözle çok görülemeyen bir çıkış göstersede ligin alt sıralarından kurtulmayı başaramadı.Geçtiğimiz hafta Orduspor'u 1-0 mağlup ederek önemli bir 3 puan aldılar.Hikmet Karaman yönetimideki Gaziantepspor'un fikstürüne baktığımız zaman gözüme çarpan en önemli maçları, önümüzdeki hafta Manisa deplasmanı müthiş önemli bir maç.Diğer hedef maçları ise sahalarında oynayacakları Karabükspor ve deplasmanda oynayacakları Samsunspor karşılaşmaları.Ligin tepesindeki takımlarla karşılaşmayacak olmaları onlar için bir şans olabilir.Takımın kilit ismi olarak birini aradığımızda Bulgar Popov gözüme çarpıyor.
15-Manisaspor (29)
Bu sezona müthiş bir giriş yapan ve bir ara ilk 4'e bile giren Kemal Özdeş'in Manisaspor'u yaptığı giriş kadar müthiş bir düşüş yaşayarak dibe vurdu.Kemal hocadan sonra gelen Ümit Özat yönetimi tek galibiyetini Ankaragücü karşısında aldı.Geçtiğimiz haftada Antalyaspor'a 2-1 mağlup olan Manisaspor, bu hafta sahasında alt sıraları ilgilendiren çok önemli bir maç oynayacaklar Gaziantepspor ile.Diğer hedef maçı olarak görülen karşılaşması ise Mersin İdman Yurdu ile içerde oynayacakları karılaşma.Fakat fikstür olarak en zorlu maç takvimi Manisaspor'da üst üste çok önemli rakiplerle oynayacaklar.Son 4 hafta sırasıyla; Beşiktaş,Sivasspor,Gençlerbirliği ve Galatasaray.Bakalım bu düşüşü durdurabilecekler mi? Takımın kilit ismileri ise bu sezon en golcü oyuncusu olan Isaac Promise'nin yanı sıra tecrübeli Murat Erdoğan.
14-Karabükspor (31)
Bülent hocanın gelişiyle ligin ikinci yarısında inanılmaz bir ivme yakalayan Karabükspor, özellikle sahasındaki performansıyla dikkat çekiyor.Ligde 5 maçtır kaybetmeyen takım, son iç saha mağlubiyetini Mersin İdman Yurdu'ndan 5-3'lük skorla aldı.Geçtiğimiz hafta düşüşte olan Eskişehirspor'u deplasmanda mağlup eden Karabükspor galibiyet serisini 3 maça çıkardı.Karabükspor'un fikstürüne baktığımızda gözüme çarpan maçları deplasmanda oynayacakları Gaziantepspor ve Mersin İdman Yurdu karşılaşmaları.Takımın kilit ismi Florin Cernat.Bunun yanı sıra takıma yeni katılan Mehmet Yıldız'ın Shelton'la yakaladığı uyumda gözden kaçırılacak gibi değil.
13-Mersin İdman Yurdu (33)
Bana göre ligde ateş hattındaki son takım.Nurullah Sağlam yönetiminde sezona iyi bir başlangıç yapan Mersin İdman Yurdu, yaşadığı form düşüklüğü sonucunda kendini kümede kalma yarışında buldu.Geçtiğimiz hafta lig lideri Galatasaray'a 3-1 mağlup olan takımda, gözler Trabzonspor maçına çevrildi.Hedef maçları Samsunspor, Manisaspor deplasmanları ve Karabükspor ile sahasında oynayacağı karşılaşmalar.Direk olarak üç hedef maç oynayacak Mersin İdman Yurdu puan olarak en avantajlı takım olarak gözükse bile henüz 7 hafta var ve temkinli olmak gerekir.Takımı kilit oyucuları Andre Moritz ve Mert Nobre.Söylediğim bu iki futbolcu ligimizi çok iyi tanıyorlar.Bunu sahaya yansıtmakta biraz Nurullah hocanın elinde.
Bakalım ligin dibinde mücadele hangi yöne doğru şekillenecek?Son 7 haftada olamayacak mucize yok.
18-Ankaragücü (11)
Ankara ekibi, lige havlu attı diyebiliriz.Onların mücadelesi saha içinden çok saha dışında devam ediyor.Parası ödenmeyen futbolcular gidince maçalara A2 takımıyla çıkan Ankaragücü, zor günler geçirmeye devam ediyor.Bu süreç dahada devam edecek gibi gözüküyor.Yangını üfleyerek söndürmeye çalışıyorlar.Umarım yeni federasyonun bu duruma iyi çözüm önerileri olur.102 yıllık bir çınar bu yıl devrildi diyebiliriz.Ancak gelecek sezonlarda Ankaragücü'nü tekrar bu ligde göreceğimizden eminim.
17-Samsunspor (26)
Süper Lig'e bu sezon adım atan Karadeniz ekibinin kümede kalma şansı kuvvetli bir şekilde devam ediyor.Avantajı en az olan takım gibi görünsede henüz 7 hafta var ve üstündeki takımlar inanılmaz bir form düşüklüğü yaşıyor.Samsunspor ise iyi denebilecek bir çıkış yakaladı.Teknik adam değişikliği takıma yararlı olmuş gözüküyor.Ligde son 4 maçtan 3'ünü kazanan Samsunspor'un son 7 haftaya girerken hala söyleyecek sözü var.Fikstürüne baktığımız zaman direk rakipleri olarak gözüken Gaziantepspor ve Mersin İdman Yurdu ile sahasında karşılaşacak.Önümüzdeki hafta ise Bursaspor'u Samsun'da ağırlayacaklar.Beşiktaş ve Sivas deplasmanları en zor maçları gibi gözüküyor.Bu maçlarda ise kuşkusuz Samsunspor'un kilit adamı Yunan golcü Gekas olacaktır.
16-Gaziantepspor (29)
Geçen sezonun flaş ekibi olan Gaziantepspor, bu sezona yaptığı kötü başlangıç sonucunda buralara geldi.Abdullah Ercan'ın gelişiyle gözle çok görülemeyen bir çıkış göstersede ligin alt sıralarından kurtulmayı başaramadı.Geçtiğimiz hafta Orduspor'u 1-0 mağlup ederek önemli bir 3 puan aldılar.Hikmet Karaman yönetimideki Gaziantepspor'un fikstürüne baktığımız zaman gözüme çarpan en önemli maçları, önümüzdeki hafta Manisa deplasmanı müthiş önemli bir maç.Diğer hedef maçları ise sahalarında oynayacakları Karabükspor ve deplasmanda oynayacakları Samsunspor karşılaşmaları.Ligin tepesindeki takımlarla karşılaşmayacak olmaları onlar için bir şans olabilir.Takımın kilit ismi olarak birini aradığımızda Bulgar Popov gözüme çarpıyor.
15-Manisaspor (29)
Bu sezona müthiş bir giriş yapan ve bir ara ilk 4'e bile giren Kemal Özdeş'in Manisaspor'u yaptığı giriş kadar müthiş bir düşüş yaşayarak dibe vurdu.Kemal hocadan sonra gelen Ümit Özat yönetimi tek galibiyetini Ankaragücü karşısında aldı.Geçtiğimiz haftada Antalyaspor'a 2-1 mağlup olan Manisaspor, bu hafta sahasında alt sıraları ilgilendiren çok önemli bir maç oynayacaklar Gaziantepspor ile.Diğer hedef maçı olarak görülen karşılaşması ise Mersin İdman Yurdu ile içerde oynayacakları karılaşma.Fakat fikstür olarak en zorlu maç takvimi Manisaspor'da üst üste çok önemli rakiplerle oynayacaklar.Son 4 hafta sırasıyla; Beşiktaş,Sivasspor,Gençlerbirliği ve Galatasaray.Bakalım bu düşüşü durdurabilecekler mi? Takımın kilit ismileri ise bu sezon en golcü oyuncusu olan Isaac Promise'nin yanı sıra tecrübeli Murat Erdoğan.
14-Karabükspor (31)
Bülent hocanın gelişiyle ligin ikinci yarısında inanılmaz bir ivme yakalayan Karabükspor, özellikle sahasındaki performansıyla dikkat çekiyor.Ligde 5 maçtır kaybetmeyen takım, son iç saha mağlubiyetini Mersin İdman Yurdu'ndan 5-3'lük skorla aldı.Geçtiğimiz hafta düşüşte olan Eskişehirspor'u deplasmanda mağlup eden Karabükspor galibiyet serisini 3 maça çıkardı.Karabükspor'un fikstürüne baktığımızda gözüme çarpan maçları deplasmanda oynayacakları Gaziantepspor ve Mersin İdman Yurdu karşılaşmaları.Takımın kilit ismi Florin Cernat.Bunun yanı sıra takıma yeni katılan Mehmet Yıldız'ın Shelton'la yakaladığı uyumda gözden kaçırılacak gibi değil.
13-Mersin İdman Yurdu (33)
Bana göre ligde ateş hattındaki son takım.Nurullah Sağlam yönetiminde sezona iyi bir başlangıç yapan Mersin İdman Yurdu, yaşadığı form düşüklüğü sonucunda kendini kümede kalma yarışında buldu.Geçtiğimiz hafta lig lideri Galatasaray'a 3-1 mağlup olan takımda, gözler Trabzonspor maçına çevrildi.Hedef maçları Samsunspor, Manisaspor deplasmanları ve Karabükspor ile sahasında oynayacağı karşılaşmalar.Direk olarak üç hedef maç oynayacak Mersin İdman Yurdu puan olarak en avantajlı takım olarak gözükse bile henüz 7 hafta var ve temkinli olmak gerekir.Takımı kilit oyucuları Andre Moritz ve Mert Nobre.Söylediğim bu iki futbolcu ligimizi çok iyi tanıyorlar.Bunu sahaya yansıtmakta biraz Nurullah hocanın elinde.
Bakalım ligin dibinde mücadele hangi yöne doğru şekillenecek?Son 7 haftada olamayacak mucize yok.
19 Şubat 2012 Pazar
Guardiola ve Barcelona'nın yolları ayrılıyor mu?
Hepimizin bildiği ve kabul ettiği gibi son yılların en başarılı takımı somut bir şekilde Barcelona.Takımın kimyası ve saha içindeki sinerjisi çok farklı.Onların oynadığı oyunu tekrar buraya yazmaya gerek duymuyorum.Fakat bu başarıda sahadaki futbolcuların payı ne kadarsa Guardiola'nın payıda o kadar büyüktür.Öncelikle kulübün içinden gelmiş bir adam.Her oyuncusunun neyi yapıp yapamayacağını çok iyi biliyor.Bence üst üste bu kadar başarının gelmesinde en büyük faktörlerden birisi de bu.Ama bu sezonun başında çıkan haberler Guardiola'nın Barça'dan ayrılacağını ve hayalinde İngiltere Premier Lig olduğunu yazıyordu.
Bana sorarsanız Guardiola, bu takıma yakışan ve takımla adı birleşen bir teknik adam.İngiltere'ye veya başka bir ülkede başka bir takıma gitse bile Guardiola dendiği zaman benim aklıma her zaman Barcelona gelecek.Bence takımda kalmalı.Çünkü takımın içinden gelmiş birisi.Barça'yı, ondan daha iyi tanıyan başka bir teknik adam aklıma gelmiyor.
Bakalım 41 yaşındaki İspanyol teknik adam sezon sonunda kararını hangi yönde kullanacak gitmek mi kalmak mı?
18 Şubat 2012 Cumartesi
Tek rakibi Türk Hava Yolları
Bu reklamdan sonra Barcelona biraz daha gözüme girdi.Artık göğsümüzü gere gere dolaşabiliriz.Messi, Türkçe konuştu.
16 Şubat 2012 Perşembe
Kupa kayboldu
Bundan yaklaşık 1 ay önce Türkiye Kupası'nda 3.kademe maçları tamamlandı.50.yılını dolduran Ziraat Türkiye Kupası'nın 4.tur karşılaşmaları için henüz kura çekimi yapılmadı.Bu durumda akıllara gelen soru ise "Yoksa Türkiye Kupası unutuldu mu?"
Kupanın ihmal edilmesindeki en büyük neden kuşkusuz federasyonun ve Türk futbolunun içinde bulunduğu zorlu durum.Fakat bana sorarsanız Türkiye Kupası'nın ihmal edilmesi, futbolumuz için önemli bir kayıptır.Aynı zamanda bu kupanın, bütçesi dar kulüplere Avrupa kapısını en kolay şekilde açan organizasyon olduğunu da unutmamak gerekir.Kupa hakkındaki bu belirsizlik henüz kimseyi rahatsız etmiş değil.Bu gidişatta edecek gibi de durmuyor.
Bence yukarıda da belirttiğim gibi Anadolu kulüpleri için kupa oldukça önemli.Federasyona hatırlatmak büyüklerden çok onların işine gelir.Kupanın unutulmasında başka bir konu başlığı ise Play-off yüzünden sıkışan maç takvimi ve Avrupa kupalarında oynayan iki temsilcimiz.Bunlarda kupanın ertelenmesinde ya da unutulmasında önemli etkenlerdir.
Tahminimce yeni başkan gelmeden bu kupa devam edemeyecek.Ama Türkiye Kupası, futbolumuzun önemli parçalarından biri.Taraftar merak ediyor Türkiye Kupası kayıp mı oldu?
Kupanın ihmal edilmesindeki en büyük neden kuşkusuz federasyonun ve Türk futbolunun içinde bulunduğu zorlu durum.Fakat bana sorarsanız Türkiye Kupası'nın ihmal edilmesi, futbolumuz için önemli bir kayıptır.Aynı zamanda bu kupanın, bütçesi dar kulüplere Avrupa kapısını en kolay şekilde açan organizasyon olduğunu da unutmamak gerekir.Kupa hakkındaki bu belirsizlik henüz kimseyi rahatsız etmiş değil.Bu gidişatta edecek gibi de durmuyor.
Bence yukarıda da belirttiğim gibi Anadolu kulüpleri için kupa oldukça önemli.Federasyona hatırlatmak büyüklerden çok onların işine gelir.Kupanın unutulmasında başka bir konu başlığı ise Play-off yüzünden sıkışan maç takvimi ve Avrupa kupalarında oynayan iki temsilcimiz.Bunlarda kupanın ertelenmesinde ya da unutulmasında önemli etkenlerdir.
Tahminimce yeni başkan gelmeden bu kupa devam edemeyecek.Ama Türkiye Kupası, futbolumuzun önemli parçalarından biri.Taraftar merak ediyor Türkiye Kupası kayıp mı oldu?
13 Şubat 2012 Pazartesi
Şampiyonlar Ligi'nde son 16 takım
Avrupa'nın hatta bence dünyanın kulüpler bazında en önemli organizasyonlarından biri olan Şampiyonlar Ligi'nde 2.tur heyecanı başlıyor.Bu sezon son 16 takım arasında çok ilginç ekipler olmasına karşın, grup aşamasında elenen takımlarda bir o kadar şaşırtıcı.Elenen ve yoluna Avrupa Ligi'nde devam eden takımlar: Manchester United, Manchester City, Porto, Ajax, Valencia, Olympiakos, Plzen ve temsilcimiz Trabzonspor.
Gelelim ikinci turda sonucu merakla beklenen karşılaşmalara.Milan-Arsenal ve Napoli-Chelsea.İki İtalyan takımı, iki İngiliz takımına karşı.Napoli buraya başka bir İngiliz devi Manchester City'i saf dışı bırakarak geldi.Chelsea ise gruptan çıkma aşamasında epey bir zorlandı diyebiliriz.Zaten ligde de işler yolunda gitmiyor.Avantajlı taraf bence Napoli.
Milan-Arsenal eşleşmesi çok ilginç bir eşleşme.Arsenal, iki sezondur gruptan çıkıp Barça ile karşılaşıyordu.İkinci tur sendromu onları bu yılda rahat bırakmadı ve karşılarında son İtalya şampiyonu Milan'ı buldular.Güç dengeleri çok eşit.Mücadelenin üst düzeyde olduğu keyifli, iki dev maç bizleri bekliyor.
Bu sezonun kuşkusuz en sürpriz takımı olan Apoel ise grupta son maçında dev bir galibiyet alarak buraya gelen Lyon ile kozlarını paylaşacak.İlginç bir kura.Apoel tecrübesiz bir takım fakat sahalarında oynadığı maçlarda tecrübe ve rakip tanımıyorlar.Son maçında içeride Shakhtar'a formalite karşılaşmasında yenilmiş olsalar bile Porto gibi Avrupa'nın üst düzey ekiplerinden birini dize getirmişlerdi.Bu açıdan Apoel çok tehlikeli.Bence Stade de Gerland'da oynanacak ilk maç Lyon'un kilit maçlarından biri olacaktır.
Zenit-Benfica eşleşmesi Şampiyonlar Ligi ikinci turundan çok Avrupa Ligi yarı final karşılaşması gibi gözüküyor bence.İki takımı da küçümsemek haddime değil ama kişisel fikrim bu yönde.Grup aşamasında sürpriz bir şekilde elenen dev kulüpler bu eşleşmeyi bize gösterdi.İki takımda çok tehlikeli.Hata yapanın turu kaybedeceği maçlar oynanacak.
Elenmeyen devlere gelelim.Son şampiyon Barcelona, Alman ekibi Leverkusen ile karşılaşacak.Leverkusen, grup aşamasında kendi sahasında Chelsea'yi yenerek kolay lokma olmadığını göstermişti.Ama bence bu turda çok büyük bir mucize olmadıkça Barcelona çeyrek finali görür.Real Madrid ise Trabzonspor'un grubundan gelen CSKA ile eşleşti.Turun favorisi Madrid.İspanyol ekibi zorlanmadan turlar diyorum.
Temsilcimiz Trabzonspor'un grubundan gelen İtalyan devi Inter'i ise zor bir eşleşme bekliyor.İki maçta büyük bir futbol ziyafeti yaşatacak bizlere Fransız ekibi Marsilya ile Inter'in mücadelesi.Velodrome'da çok etkili futbol oynayan Fransız ekibi bunu devler liginde sadece bir maçta gösterebildi.Ama bu sefer tek şansları ve bunun farkındalar.Inter'i çok zor bir eşleşme bekliyor.
Bavyera ekibi Bayern Münih, ikinci turun sürpriz takımı Basel ile eşleşti.Basel, buraya İngiliz devi Manchester United'ı saf dışı bırakarak geldi.Kolay teslim olmayacaklardır.Ancak Bayern Münih burada bırakmaya niyetli değil.
Son olarak; bu dev organizasyonun ikinci turuna neden her yıl bir takım sokamıyoruz? Çeyrek final değil, ama en azından son 16 takım arasına her yıl bir temsilcimiz girebilmeli.Kulüp takımlarındaki başarı milli takımı etkiler.Bu sezon Trabzonspor kapıdan döndü.Umarım gelecek sezonlarda Şampiyonlar Ligi'nde söz hakkına sahip ülkelerden birisi oluruz.
Gelelim ikinci turda sonucu merakla beklenen karşılaşmalara.Milan-Arsenal ve Napoli-Chelsea.İki İtalyan takımı, iki İngiliz takımına karşı.Napoli buraya başka bir İngiliz devi Manchester City'i saf dışı bırakarak geldi.Chelsea ise gruptan çıkma aşamasında epey bir zorlandı diyebiliriz.Zaten ligde de işler yolunda gitmiyor.Avantajlı taraf bence Napoli.
Milan-Arsenal eşleşmesi çok ilginç bir eşleşme.Arsenal, iki sezondur gruptan çıkıp Barça ile karşılaşıyordu.İkinci tur sendromu onları bu yılda rahat bırakmadı ve karşılarında son İtalya şampiyonu Milan'ı buldular.Güç dengeleri çok eşit.Mücadelenin üst düzeyde olduğu keyifli, iki dev maç bizleri bekliyor.
Bu sezonun kuşkusuz en sürpriz takımı olan Apoel ise grupta son maçında dev bir galibiyet alarak buraya gelen Lyon ile kozlarını paylaşacak.İlginç bir kura.Apoel tecrübesiz bir takım fakat sahalarında oynadığı maçlarda tecrübe ve rakip tanımıyorlar.Son maçında içeride Shakhtar'a formalite karşılaşmasında yenilmiş olsalar bile Porto gibi Avrupa'nın üst düzey ekiplerinden birini dize getirmişlerdi.Bu açıdan Apoel çok tehlikeli.Bence Stade de Gerland'da oynanacak ilk maç Lyon'un kilit maçlarından biri olacaktır.
Zenit-Benfica eşleşmesi Şampiyonlar Ligi ikinci turundan çok Avrupa Ligi yarı final karşılaşması gibi gözüküyor bence.İki takımı da küçümsemek haddime değil ama kişisel fikrim bu yönde.Grup aşamasında sürpriz bir şekilde elenen dev kulüpler bu eşleşmeyi bize gösterdi.İki takımda çok tehlikeli.Hata yapanın turu kaybedeceği maçlar oynanacak.
Elenmeyen devlere gelelim.Son şampiyon Barcelona, Alman ekibi Leverkusen ile karşılaşacak.Leverkusen, grup aşamasında kendi sahasında Chelsea'yi yenerek kolay lokma olmadığını göstermişti.Ama bence bu turda çok büyük bir mucize olmadıkça Barcelona çeyrek finali görür.Real Madrid ise Trabzonspor'un grubundan gelen CSKA ile eşleşti.Turun favorisi Madrid.İspanyol ekibi zorlanmadan turlar diyorum.
Temsilcimiz Trabzonspor'un grubundan gelen İtalyan devi Inter'i ise zor bir eşleşme bekliyor.İki maçta büyük bir futbol ziyafeti yaşatacak bizlere Fransız ekibi Marsilya ile Inter'in mücadelesi.Velodrome'da çok etkili futbol oynayan Fransız ekibi bunu devler liginde sadece bir maçta gösterebildi.Ama bu sefer tek şansları ve bunun farkındalar.Inter'i çok zor bir eşleşme bekliyor.
Bavyera ekibi Bayern Münih, ikinci turun sürpriz takımı Basel ile eşleşti.Basel, buraya İngiliz devi Manchester United'ı saf dışı bırakarak geldi.Kolay teslim olmayacaklardır.Ancak Bayern Münih burada bırakmaya niyetli değil.
Son olarak; bu dev organizasyonun ikinci turuna neden her yıl bir takım sokamıyoruz? Çeyrek final değil, ama en azından son 16 takım arasına her yıl bir temsilcimiz girebilmeli.Kulüp takımlarındaki başarı milli takımı etkiler.Bu sezon Trabzonspor kapıdan döndü.Umarım gelecek sezonlarda Şampiyonlar Ligi'nde söz hakkına sahip ülkelerden birisi oluruz.
12 Şubat 2012 Pazar
Ferguson'un fedaileri
Ferguson ve Manchester United.Bu iki ismin ayrılma günü yaklaşmakta.Fakat, Ferguson 1986 yılında bu takımın başına geçtiğinden beri "Kırmızı Şeytanlar" henüz arkasına bakmış değil.Yükseliş devam etmekte.Peki bu yükselişin sahadaki sırrı ne?İşte Sir'ün sahadaki 5 fedaisi.
5-Rio Ferdinand
2002 yılından bu yana savunmanın temel taşlarından biri.Yüksek pozisyon bilgisi ve kademe anlayışı onu Ferguson'un vazgeçilmezlerinden biri yaptı.Bunun yanı sıra bir stoperde bulunması gereken özelliklerin hepsine sahip bir oyuncu.Soğukkanlı, uzun boyuna rağmen hızlı ve ayakları çabuk.2002 yılında 18 milyon pound karşılığında Leeds United'dan transfer edildi.Bu transfer bedeli bir defans oyuncusu çok fazlaydı.Ama Rio bu bonservis bedelinin hakkını 10 yıldan bu yana çok iyi verdi ve Ferguson'un fedailerinden biri oldu.
4-Patrice Evra
Son zamanlarda Suarez ile yaşadığı ırkçı tartışmalarla gündeme gelen Fransız sol bek, Vidic'in yokluğunda pazubandını koluna taktı.2006 yılında bu kulübe geldiği zaman peşinde Avrupa'nın önemli takımları vardı.Fakat o United'ın ne kadar farklı olduğunu böyle dile getirmişti:"Liverpool ve Arsenal çok büyük kulüpler, ancak Manchester United tamamen farklı bir hikaye."Sahada görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan aynı zamanda Vidic'in yokluğunda takımın liderliğine kadar yükselen Evra, şu günlerde istemediğimiz bir konuyla gündeme geliyor.Dün oynanan maçta da bu tartışmanın ateşi sürdü.Ama o konuya değinmek istemiyorum.Suarez'in yaptığı büyük bir ayıptır bence.
Evra'nın disiplinli ve istikrarlı olması onu Sir Alex Ferguson'un vazgeçilmezlerinden biri yaptı.Takımda bulunan tecrübeli oyunculardan kaptanlığı onun kapması da Ferguson'un ona ne kadar güvendiğinin bir kanıtı.
3-Paul Scholes
Geçen sezon sonunda futbolu bıraktığını açıklayan Scholes, takımda yaşanan sakatlıklar sonucunda bu sezon futbola dönme kararı almıştı.37 yaşındaki yıldız futbolcunun yeşil sahaları dönmesini değerlendiren Ferguson:"İyi oyuncuların kariyerlerini bitirmelerini görmek gerçekten üzücü.Ancak Paul, bu süre zarfında formda kaldı, onda bir sezon daha oynayabilecek enerjiyi görüyorum."Bu arada bilmeyenler olabilir, Scholes futbolu bıraktıktan sonra teknik kadroya dahil olmuştu.
Peki onu vazgeçilmez yapan ne?Güçlü fiziği mi?Roket gibi hızlı ve etkili şutları mı?Yüksek top tekniği mi?Bence bunların hepsi.Bir orta saha futbolcusu için önemli olan özelliklerin dahasına sahip.Unutamadığım gollerinden biri 2008 yılında United, Barcelona'yı şampiyonlar ligi yarı finalinde elerken, Scholes'un müthiş füzesi Katalanları eve göndermişti.
2-Ryan Giggs
38'lik delikanlı Ryan Giggs.Futbol tarihinde ender görebileceğimiz müthiş bir kanat oyuncusu.İlerleyen yaşı onu orta sahada oynamaya zorlasa da hala hızını çok etkili kullanabiliyor.38 yaşında fakat 25 yaşındaki futbolculara taş çıkaracak bir şekilde oynuyor Giggs.Ağır bir solak.Sağ ayağını sadece top sürmek için kullanıyor diyebiliriz.Nadir sağ ayakları golleri var tabi ki.
1990 yılından bu yana Ferguson'un vazgeçilmezleri arasında Galli futbolcu.Artık yaşından ötürü müthiş slalom gollerini göremesek bile, futbolu aklıyla da ne
kadar iyi oynadığını bize göstermeye devam ediyor.
1-Wayne Rooney
Fergosun'un şeytanı.2004 yılında Everton'dan bu kulübe geldiğinden bu yana inanılmaz bir yükseliş gösterdi.Bence dünya üzerindeki en etkili santrafor.Ronaldo'nun gidişiyle takımın hücum gücünü taşıdı.Ferguson ona orta sahada kanatta nerede görev verirse versin, o oyundaki etkinliğini hiç kaybetmedi.Son zamanlarda geliştirdiği frikik atışlarıyla rakipleri için her koşulda çok tehlikeli bir futbolcu.Sir Alex Ferguson'un vazgeçilmezi oldu.Çünkü gol yollarında hiç tıkanmayan bir santrafor.Uzaktan şut,çalım,güçlü fiziği,kafa vuruşları ve bahsettiğim gibi son zamanlarda geliştirdiği serbest vuruşları.Onu durdurulamaz yapan bu.
5-Rio Ferdinand
2002 yılından bu yana savunmanın temel taşlarından biri.Yüksek pozisyon bilgisi ve kademe anlayışı onu Ferguson'un vazgeçilmezlerinden biri yaptı.Bunun yanı sıra bir stoperde bulunması gereken özelliklerin hepsine sahip bir oyuncu.Soğukkanlı, uzun boyuna rağmen hızlı ve ayakları çabuk.2002 yılında 18 milyon pound karşılığında Leeds United'dan transfer edildi.Bu transfer bedeli bir defans oyuncusu çok fazlaydı.Ama Rio bu bonservis bedelinin hakkını 10 yıldan bu yana çok iyi verdi ve Ferguson'un fedailerinden biri oldu.
4-Patrice Evra
Son zamanlarda Suarez ile yaşadığı ırkçı tartışmalarla gündeme gelen Fransız sol bek, Vidic'in yokluğunda pazubandını koluna taktı.2006 yılında bu kulübe geldiği zaman peşinde Avrupa'nın önemli takımları vardı.Fakat o United'ın ne kadar farklı olduğunu böyle dile getirmişti:"Liverpool ve Arsenal çok büyük kulüpler, ancak Manchester United tamamen farklı bir hikaye."Sahada görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan aynı zamanda Vidic'in yokluğunda takımın liderliğine kadar yükselen Evra, şu günlerde istemediğimiz bir konuyla gündeme geliyor.Dün oynanan maçta da bu tartışmanın ateşi sürdü.Ama o konuya değinmek istemiyorum.Suarez'in yaptığı büyük bir ayıptır bence.
Evra'nın disiplinli ve istikrarlı olması onu Sir Alex Ferguson'un vazgeçilmezlerinden biri yaptı.Takımda bulunan tecrübeli oyunculardan kaptanlığı onun kapması da Ferguson'un ona ne kadar güvendiğinin bir kanıtı.
3-Paul Scholes
Geçen sezon sonunda futbolu bıraktığını açıklayan Scholes, takımda yaşanan sakatlıklar sonucunda bu sezon futbola dönme kararı almıştı.37 yaşındaki yıldız futbolcunun yeşil sahaları dönmesini değerlendiren Ferguson:"İyi oyuncuların kariyerlerini bitirmelerini görmek gerçekten üzücü.Ancak Paul, bu süre zarfında formda kaldı, onda bir sezon daha oynayabilecek enerjiyi görüyorum."Bu arada bilmeyenler olabilir, Scholes futbolu bıraktıktan sonra teknik kadroya dahil olmuştu.
Peki onu vazgeçilmez yapan ne?Güçlü fiziği mi?Roket gibi hızlı ve etkili şutları mı?Yüksek top tekniği mi?Bence bunların hepsi.Bir orta saha futbolcusu için önemli olan özelliklerin dahasına sahip.Unutamadığım gollerinden biri 2008 yılında United, Barcelona'yı şampiyonlar ligi yarı finalinde elerken, Scholes'un müthiş füzesi Katalanları eve göndermişti.
2-Ryan Giggs
38'lik delikanlı Ryan Giggs.Futbol tarihinde ender görebileceğimiz müthiş bir kanat oyuncusu.İlerleyen yaşı onu orta sahada oynamaya zorlasa da hala hızını çok etkili kullanabiliyor.38 yaşında fakat 25 yaşındaki futbolculara taş çıkaracak bir şekilde oynuyor Giggs.Ağır bir solak.Sağ ayağını sadece top sürmek için kullanıyor diyebiliriz.Nadir sağ ayakları golleri var tabi ki.
1990 yılından bu yana Ferguson'un vazgeçilmezleri arasında Galli futbolcu.Artık yaşından ötürü müthiş slalom gollerini göremesek bile, futbolu aklıyla da ne
kadar iyi oynadığını bize göstermeye devam ediyor.
1-Wayne Rooney
Fergosun'un şeytanı.2004 yılında Everton'dan bu kulübe geldiğinden bu yana inanılmaz bir yükseliş gösterdi.Bence dünya üzerindeki en etkili santrafor.Ronaldo'nun gidişiyle takımın hücum gücünü taşıdı.Ferguson ona orta sahada kanatta nerede görev verirse versin, o oyundaki etkinliğini hiç kaybetmedi.Son zamanlarda geliştirdiği frikik atışlarıyla rakipleri için her koşulda çok tehlikeli bir futbolcu.Sir Alex Ferguson'un vazgeçilmezi oldu.Çünkü gol yollarında hiç tıkanmayan bir santrafor.Uzaktan şut,çalım,güçlü fiziği,kafa vuruşları ve bahsettiğim gibi son zamanlarda geliştirdiği serbest vuruşları.Onu durdurulamaz yapan bu.
9 Şubat 2012 Perşembe
Zambiya mucizesi
Dün oynanan yarı final karşılaşmaları sonucunda Afrika Uluslar Kupası'nın iki finalisti belli oldu.Bunlardan biri turnuva başlamadan favoriler arasında olan Fildişi Sahilleri, diğeri ise turnuvanın sürpriz ekibi Zambiya oldu.Zambiya'nın final yolunda aştığı engellere bakınca bu takımın ne kadar büyük bir mucizeye imza attığını görebiliyoruz.
Turnuvaya favorilerden biri olan Senegal'i Mayuka ve Kalaba'nın golleriyle 2-1 mağlup ederek başlayan takım,2. maçta Libya ile 2-2 berabere kaldı.Son maçta da Katongo'nun golüyle turnuvanın ev sahiplerinden biri olan Ekvator Ginesi'ni 1-0 yendiler ve grubu sürpriz bir şekilde lider tamamladılar.
Çeyrek finalde Sudan'ı 3-0 gibi rahat bir skorla geçen Zambiya için turnuvada hedeflenilen noktaya gelinmişti.Artık Afrika'nın ilk 4 takımı içindeydiler.Yarı finalde rakip Gana'ydı.Afrika Uluslar Kupası başlamadan önce tüm futbolseverler Gana-Fildişi finalinde birleşmişti.Aralarına girebilecek güçte pek fazla takım durmuyordu açıkçası.Ama turnuvanın sürpriz ekibi Zambiya, Gana'yı önce durdurup sonra vurdu.Aslında Gana için maç gelmişti.Karşılaşmanın hemen başında penaltı kazanmışlardı.Ancak Gyan bu penaltıyı değerlendiremedi.Her geçen dakika uzutmalara gidiyoruz derken oyuna sonradan giren Mayuka ceza sahası dışından yaptığı şık vuruşla takımını finale taşıdı.Böylece turnuvanın sürpriz takımı Zambiya adını finale yazdırdı.
Zambiya'nın teknik direktörü Fransız Hervé Renard.Renard'ın kariyerine bir bakışta henüz büyük bir başarıya imza attığını göremiyoruz.Ancak bu final onun için bir çıkış noktası olabilir.Aslında bu turnuva onun ve Zambiya'nın turnuvası oldu.Nasıl Euro 2008 deyince aklımıza şampiyonanın sürpriz Türkiye ve Fatih Terim geliyorsa,2012 Afrika Uluslar Kupası dediğimizde de aklımıza Zambiya ve Hervé Renard gelecek.
Başka noktaya da dikkat etmek istiyorum.Yukarıda yazdığım golleri atan futbolcu,yani Mayuka, Young Boys'un futbolcusu.Genç ve atletik bir santrafor.Gelecekte adından söz ettirebilecek bir oyuncu.Mayuka'nın yanı sıra kaleci Mweene'de turnuvanın parlayan yıldızlarından.
Bakalım Zambiya'nın yaşadığı bu peri masalı finalde de devam edecek mi?
Turnuvaya favorilerden biri olan Senegal'i Mayuka ve Kalaba'nın golleriyle 2-1 mağlup ederek başlayan takım,2. maçta Libya ile 2-2 berabere kaldı.Son maçta da Katongo'nun golüyle turnuvanın ev sahiplerinden biri olan Ekvator Ginesi'ni 1-0 yendiler ve grubu sürpriz bir şekilde lider tamamladılar.
Çeyrek finalde Sudan'ı 3-0 gibi rahat bir skorla geçen Zambiya için turnuvada hedeflenilen noktaya gelinmişti.Artık Afrika'nın ilk 4 takımı içindeydiler.Yarı finalde rakip Gana'ydı.Afrika Uluslar Kupası başlamadan önce tüm futbolseverler Gana-Fildişi finalinde birleşmişti.Aralarına girebilecek güçte pek fazla takım durmuyordu açıkçası.Ama turnuvanın sürpriz ekibi Zambiya, Gana'yı önce durdurup sonra vurdu.Aslında Gana için maç gelmişti.Karşılaşmanın hemen başında penaltı kazanmışlardı.Ancak Gyan bu penaltıyı değerlendiremedi.Her geçen dakika uzutmalara gidiyoruz derken oyuna sonradan giren Mayuka ceza sahası dışından yaptığı şık vuruşla takımını finale taşıdı.Böylece turnuvanın sürpriz takımı Zambiya adını finale yazdırdı.
Zambiya'nın teknik direktörü Fransız Hervé Renard.Renard'ın kariyerine bir bakışta henüz büyük bir başarıya imza attığını göremiyoruz.Ancak bu final onun için bir çıkış noktası olabilir.Aslında bu turnuva onun ve Zambiya'nın turnuvası oldu.Nasıl Euro 2008 deyince aklımıza şampiyonanın sürpriz Türkiye ve Fatih Terim geliyorsa,2012 Afrika Uluslar Kupası dediğimizde de aklımıza Zambiya ve Hervé Renard gelecek.
Başka noktaya da dikkat etmek istiyorum.Yukarıda yazdığım golleri atan futbolcu,yani Mayuka, Young Boys'un futbolcusu.Genç ve atletik bir santrafor.Gelecekte adından söz ettirebilecek bir oyuncu.Mayuka'nın yanı sıra kaleci Mweene'de turnuvanın parlayan yıldızlarından.
Bakalım Zambiya'nın yaşadığı bu peri masalı finalde de devam edecek mi?
4 Şubat 2012 Cumartesi
Ülkemizde ara transfer döneminin ardından
Ülkemizde 5 Ocak'tan başlayıp 27 gün boyunca süren ara transfer dönemi son buldu.Ara transferde takımlarımızın çoğu eksik bölgelerini giderirken, bazı kulüpler ise sorunun taktiksel olduğunu düşünüp teknik adam değişikliğine gittiler.Bu 27 günlük süre zarfında ülkemizde gelişen transferleri kendimce toparlayıp bir değerlendirme yaptım.
İlk olarak büyük kulüplerimizden başlıyorum.Transferin yıldızı olarak düşündüğüm kulüpten başlıyorum: Fenerbahçe.Ara transferin bombasını patlattılar diyebiliriz.Bu transfer takımın en takviyeye ihtiyaç duyduğu bölgesine yapılırken,aynı zamanda içinde bulunduğu bu sıkıntılı dönemde taraftarlarına bir hediye gibi oldu.Bahsettiğimiz transfer geçen sezon Fransa'da Lille ipi göğüslerken gol kralı olup, şampiyonlukta payı büyük olan Moussa Sow.Senegalli yıldız 10 milyon euro bonservis bedeli karşılığında sarı-lacivertli renklere imza attı.Fenerbahçe, bunun yanı sıra Ankaragücü ile yollarını ayıran, kendi altyapısından olan fakat 2 sezon önce Özer'in transferinde takasta kullanılan Özgür Çek'i de kadrosuna kattı.
Gelelim lidere, yani Galatasaray'a.Sarı-kırmızılılar, uzun süre uğraştığı İsviçreli Shaqiri içinde Basel kulübüyle anlaşmaya varamadı.Galatasaray, ara transferde yurt içinde kaldı.Manisaspor'dan 2.5 milyon euro bonservis bedeliyle Yiğit Gökoğlan'ı kadrosuna katan Galatasaray,Antalyaspor'dan eski futbolcusu Necati Ateş'i de transferin son gününde renklerine bağladı.Baros'un sakatlık dönüşü iyi olmadı.Bu durum Necati için büyük bir şans eğer iyi değerlendirirse Fatih hoca formayı hak edene verecektir.
Ara transferi sessiz geçiren tek takım ise Beşiktaş olarak kayıtlara geçti.Bence,Beşiktaş doğru bir hareket yaptı ve gereksiz yere para harcamadı.Çünkü, sakat oyuncuları geri dönecek ve takımın herhangi bir mevkide şiddetle bir takviyeye ihtiyacı yoktu bence.
Trabzonspor, ara transferin Fenerbahçe'den sonraki en pahalı transferini yapan takım.Bordo-mavililer, Gaziantepspor'dan Olcan Adın'ı 3 milyon 750 bin euro karşılığında renklerine bağladı.Son dönemin en formda yerlilerinden olan Olcan çok önemli bir transfer.Bunu daha ilk maçlarındaki performansından görebiliyoruz.Trabzonspor, Olcan'ın yanı sıra kadrosuna Bucaspor'dan tanıdığımız ve bence geleceği olan bir orta sahayı kadrosuna kattı.Torric Jebrin, bordo-mavililerin ara transferdeki ikinci transferi oldu.
Ara transferin şampiyonu Anadolu'dan çıktı.Kadrosuna 11 yeni oyuncu katan Karabükspor, ara transferin şampiyonu oldu.Düşme hattında bulunan takımlardan biri olan Karabükspor, Bülent Korkmaz yönetiminde ligin ikinci yarısına 'sil baştan' diyerek başlayacaktır.
Benim en çok dikkatimi çeken transferlerden biride Gekas'ın Samsunpor'a gelmesi oldu.Açıkçası bu transfer beni şaşırttı.Ne kadar doğru bir takıma gittiğini bir Samsunlu olarak çok iyi biliyordum.Bunu Fenerbahçe maçında da gösterdi.
Ülkemizde 2012 yılı ara transfer dönemi böyle geçti.Bugüne kadar ara transfer döneminde gelen futbolcular ya takıma çok büyük katkı sağladı(Ernst) ya da sezon sonunda gönderildi.
İlk olarak büyük kulüplerimizden başlıyorum.Transferin yıldızı olarak düşündüğüm kulüpten başlıyorum: Fenerbahçe.Ara transferin bombasını patlattılar diyebiliriz.Bu transfer takımın en takviyeye ihtiyaç duyduğu bölgesine yapılırken,aynı zamanda içinde bulunduğu bu sıkıntılı dönemde taraftarlarına bir hediye gibi oldu.Bahsettiğimiz transfer geçen sezon Fransa'da Lille ipi göğüslerken gol kralı olup, şampiyonlukta payı büyük olan Moussa Sow.Senegalli yıldız 10 milyon euro bonservis bedeli karşılığında sarı-lacivertli renklere imza attı.Fenerbahçe, bunun yanı sıra Ankaragücü ile yollarını ayıran, kendi altyapısından olan fakat 2 sezon önce Özer'in transferinde takasta kullanılan Özgür Çek'i de kadrosuna kattı.
Gelelim lidere, yani Galatasaray'a.Sarı-kırmızılılar, uzun süre uğraştığı İsviçreli Shaqiri içinde Basel kulübüyle anlaşmaya varamadı.Galatasaray, ara transferde yurt içinde kaldı.Manisaspor'dan 2.5 milyon euro bonservis bedeliyle Yiğit Gökoğlan'ı kadrosuna katan Galatasaray,Antalyaspor'dan eski futbolcusu Necati Ateş'i de transferin son gününde renklerine bağladı.Baros'un sakatlık dönüşü iyi olmadı.Bu durum Necati için büyük bir şans eğer iyi değerlendirirse Fatih hoca formayı hak edene verecektir.
Ara transferi sessiz geçiren tek takım ise Beşiktaş olarak kayıtlara geçti.Bence,Beşiktaş doğru bir hareket yaptı ve gereksiz yere para harcamadı.Çünkü, sakat oyuncuları geri dönecek ve takımın herhangi bir mevkide şiddetle bir takviyeye ihtiyacı yoktu bence.
Trabzonspor, ara transferin Fenerbahçe'den sonraki en pahalı transferini yapan takım.Bordo-mavililer, Gaziantepspor'dan Olcan Adın'ı 3 milyon 750 bin euro karşılığında renklerine bağladı.Son dönemin en formda yerlilerinden olan Olcan çok önemli bir transfer.Bunu daha ilk maçlarındaki performansından görebiliyoruz.Trabzonspor, Olcan'ın yanı sıra kadrosuna Bucaspor'dan tanıdığımız ve bence geleceği olan bir orta sahayı kadrosuna kattı.Torric Jebrin, bordo-mavililerin ara transferdeki ikinci transferi oldu.
Ara transferin şampiyonu Anadolu'dan çıktı.Kadrosuna 11 yeni oyuncu katan Karabükspor, ara transferin şampiyonu oldu.Düşme hattında bulunan takımlardan biri olan Karabükspor, Bülent Korkmaz yönetiminde ligin ikinci yarısına 'sil baştan' diyerek başlayacaktır.
Benim en çok dikkatimi çeken transferlerden biride Gekas'ın Samsunpor'a gelmesi oldu.Açıkçası bu transfer beni şaşırttı.Ne kadar doğru bir takıma gittiğini bir Samsunlu olarak çok iyi biliyordum.Bunu Fenerbahçe maçında da gösterdi.
Ülkemizde 2012 yılı ara transfer dönemi böyle geçti.Bugüne kadar ara transfer döneminde gelen futbolcular ya takıma çok büyük katkı sağladı(Ernst) ya da sezon sonunda gönderildi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)