Bildiğiniz gibi 3 Temmuzdan itibaren yaşanan bu süreçte en çok yıpranan takım Fenerbahçe.Bütün bu olanlara rağmen takımda birlik ve bütünlüğün bozulmadığını gördük.3 Temmuzdan bu yana gelen süreçte sağlam bir duruş gösterdi Fenerbahçe taraftarıyla,yönetimiyle ve sporcularıyla.Haklı haksız tartışması değil sadece düşüncemi söylüyorum.
FUTBOLA GELELİM
Gel gelelim bu sürecin takımın futbolundan götürdüklerine ve futboluna getirdiklerine.Tabi ki kan kaybı çok fazla Fenerbahçe'nin.Özellikle Niang,Lugano ve Santos gibi takımın kilit oyuncularını göndermek zorunda kalınca, bu durum sahadaki oyunu derinden etkiledi.En azından kaliteli yerli oyuncuları takımda tuttular.Takımın omurgasında çok fazla bir değişiklik olmadı.Sezon başında da bunu gördük.Fenerbahçe lige tam sürat başladı ve aldığı galibiyetlerle rakiplerine göz dağı verdi.Takım kazanıyordu ama geçen seneki oyundan farkı gözle görülebilir türdendi.Fenerbahçe ligde çoğu maçta gol atmak için rakiplerinin kilidini açamadı.Örneğin; Saraçoğlu'ndaki Samsunspor maçında takım kilidi çözemedi.En etkili silahı olan duran toplar etkisiz kalmıştı.Kanatları tükenmişti.Araya atılan paslarda anlaşma yoktu.Takım kimyası yok olmaya doğru gidiyordu.Sakatlıklarda bu durumda büyük etkendi.
GELEN GİDENİ ARATIR
Gelen gideni aratır derlerdi, çok doğru söylemişler.Niang'dan sonra gelen Bienvenu ilk yarıda tam bir hayal kırıklığı yarattı.Diğer gelenleri buna katmak çok haksızlık olmaz aslında.Ama Ziegler'in hakkını yememek lazım.Gelenler arasında en iyisi oydu.Sol kanatta birkaç maç Stoch'la iyi bir uyum yakaladı.Fakat uzun sürmedi bu uyum.Geçen sezon Fenerbahçe'nin sağ kanadı tadından yenmiyordu.Gökhan ve Mehmet o kanadı adeta domine etti.Ama bu sezon Mehmet'in yaşadığı sakatlık Fenerbahçe'nin tek güçlü kalan yanını da bitirdi.Serdar Kesimal ilk yarının son 3 maçında gösterdiği performansla stoper bölgesinin emin ellerde olduğunu gösterdi.
PEKİ YA ALEX?
Ya Alex...Kaptan elinden geleni yapmaya çalıştı aslında.Yine takımı sırtlamaya çalıştı.Bunu bir süre başardı.Ama onunda soruşturmadan etkilendiği gözlenebiliyordu.Gidenler,gelenler...Çok karmaşık bir süre geride kaldı.Hala o sürecin içindeyiz.İlk yarıda bana sorarsanız Alex'in yüzde 50'si bile sahada yoktu.
KOCAMAN FAKTÖRÜ
Herhalde Aykut hocanın yerinde başka bir antrenör olsa hiç düşünmeden istifasını verir ve çeker giderdi.Ancak o takımın başında kaldı ve yıllarca emek verdiği kulübüne sahip çıktı.Takımla futbol yönünden çok ilgilenemediği ortada bence.Onların psikolojisini düzgün tutmaya çalışıyor.Bu durumu kaldırabilecek nadir insanlardan biri.İlk yarıda kazanılan 35 puanda onunda payı büyük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder